10 Ramazan 1441

Fotoğraf: Ayşe Betül Aytekin

Selamun aleykum, 

Bugün 10 Ramazan. Farkında mısınız, bu güzel ayın üçte biri bir çırpıda bitti bile. Güzel şeyler ne de çabuk geçiyor, herhalde yarın öbür güne kalmaz bayram için ayetler paylaşırım :) 

Bugün, dün kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. Dün akıbeti (sonu/ kurtuluşu) kazanan, Allah’ın kendileriyle beraber olduğu ve cennetin kendileri için hazırlandığı müttakiler adında bir topluluktan bahsetmiş sonra da bu topluluğun takva sahipleri olduğunu öğrenmiştik. Okuyamamış olanlar için dünkü yazı: (https://karantinadaramazan1441.blogspot.com/2020/05/9-ramazan-1441.html?m=1 ) 
Bugün de inşallah takvanın ne olduğuna ve nelerin bizi takvaya yaklaştırabileceğine dair ayetler paylaşacağım: 

10 Ramazan 1441 

حُنَفَٓاءَ لِلّٰهِ غَيْرَ مُشْرِك۪ينَ بِه۪ۜ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَكَاَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَٓاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ اَوْ تَهْو۪ي بِهِ الرّ۪يحُ ف۪ي مَكَانٍ سَح۪يقٍ • ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَٓائِرَ اللّٰهِ فَاِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ

“Allah için, O'na eş koşmayan, O'nun birliğine inanmış kimseler olun. Allah'a ortak koşan kimse, gökten düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgarın bir uçuruma sürüklediği şeye benzer. Bu böyledir; kim Allah'ın şeairine (nişanelerine) saygı gösterirse, şüphesiz o kalblerin takvasındandır.” 

[Hacc, 31-32] 

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُونُوا قَوَّام۪ينَ لِلّٰهِ شُهَدَٓاءَ بِالْقِسْطِۘ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَاٰنُ قَوْمٍ عَلٰٓى اَلَّا تَعْدِلُواۜ اِعْدِلُوا۠ هُوَ اَقْرَبُ لِلتَّقْوٰىۘ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

“Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

[Mâide, 8] 

اِنَّ الَّذ۪ينَ يَغُضُّونَ اَصْوَاتَهُمْ عِنْدَ رَسُولِ اللّٰهِ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ امْتَحَنَ اللّٰهُ قُلُوبَهُمْ لِلتَّقْوٰىۜ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَاَجْرٌ عَظ۪يمٌ

“Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, şüphesiz Allah'ın kalplerini takvâ ile imtihan ettiği kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.”

[Hucûrat, 3] 

Allah’a ortak koşmamak ve O’nun şearine saygı göstermek, düşmanlarımıza dahi adaletle muamele etmek, ve seslerimizi Resulullahın yanında yükseltmemek, yani onun yanında (ve tabii ki gıyabında) edebe azami ölçüde riayet etmek, Allah resulüne (sav) saygı göstermek. Bu 4 ayette takvanın ölçütü bunlar olarak belirleniyor. Aynı zamanda dün okuduğumuz hadisi şerifte gördük ki takva yalnızca bunlarla sınırlı değil, çok daha geniş bir manayı içeriyor. Alimler Kuran’da geçtiği şekilde takvayı 3 mertebeye ayırmışlar: 

1- Ebedî olarak Cehennem azabında kalmamak için, imân edip şirkten korunmak.

اِذْ جَعَلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ فَاَنْزَلَ اللّٰهُ سَك۪ينَتَهُ عَلٰى رَسُولِه۪ وَعَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَاَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوٰى وَكَانُٓوا اَحَقَّ بِهَا وَاَهْلَهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يماً۟

"O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhilliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takvâ sözü üzerinde durdurdu. Zâten onlar buna pek lâyık kimselerdi. Allah her şeyi bilendir.”

[Fetih, 26]

2- Büyük günahlardan kaçınmak, küçük günahları tekrar tekrar işlemekten uzak durmak ve farzları edâ etmek. Bu husustaki bir ayet de şöyle:

وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْقُرٰٓى اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ وَلٰكِنْ كَذَّبُوا فَاَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

"O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve takva ile hareket edip (Allah'ın azabından) korunsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket (ve bolluk kapılarını) açardık. Fakat yalanladılar. Biz de kazanmakta oldukları kötülükler yüzünden onları yakalayıverdik.”

[A’raf, 96] 

3- Bütün benliği ile Allah'a dönmek ve insanı Allah'tan alıkoyan her şeyden uzak durmak. İşte hakiki takva bu ve Kuran da bizden bu takvayı istiyor: 

ا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِه۪ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ

"Ey imân edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilden korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin" 

[Âli İmran, 102] 

Bu ayetin açıklaması mahiyetinde diğer bir ayet de şöyle:

فَاتَّقُوا اللّٰهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَاَط۪يعُوا وَاَنْفِقُوا خَيْراً لِاَنْفُسِكُمْۜ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

"O halde gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun. Dinleyin, itâat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden kurtulursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” [Teğabun, 16] 

[el-Beydâvî, Envaru't-Tenzîl ve Esrânu't-Te'vîl, Mısır, 1955, 1, 6


Meraklısı için; 

İçinde takva kelimesinin geçtiği ayetler: https://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#b=t~aqowaY%60

İçinde müttakin kelimesinin geçtiği ayetler: https://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#b=mut~aqiyna

Rabbim bizleri bu üçüncü takvaya erişenlerden, Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkanlardan eylesin. 

Selametle, 

Yorumlar

  1. Amin...

    Listeyi biraz daraltıp takvaya erişenlere ne olacağına bakalım:

    https://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#b=%3Cn%20Almtqyn

    YanıtlaSil

Yorum Gönder