13 Ramazan 1441
![]() |
| Fotoğraf: Rabia Uzunköprü |
Es selamu aleykum,
Dün Şu’arâ suresinin 89. ayetinde şöyle dendiğini işitmiştik: “O gün ancak Allah’a temiz bir kalple gelenler kurtuluşa ererler.” Burada temiz bir kalp olarak geçen “kalbin selîmin” ifadesi başka meallerde selim, arınmış, halis, samimi, kusursuz, teslim olmuş ya da sağlam bir kalp olarak da çevriliyor. Daha detaylı bir açıklamayaysa aynı ifadenin Kuran’da geçtiği diğer ayet olan Saffat 84’ün tefsirinde rastlıyoruz.
وَاِنَّ مِنْ ش۪يعَتِه۪ لَاِبْرٰه۪يمَۢ
اِذْ جَٓاءَ رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍ
اِذْ جَٓاءَ رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍ
“ Kuşkusuz İbrâhim Nûh’un yolunu izleyenlerdendi. O, tertemiz bir kalple Rabbine yönelmişti.”
[Saffat, 83-84]
İbn Aşûr bu ayetteki kalb-i selîm deyimini, inkâr ve şirkten, kibir, gurur, kıskançlık, kin, öfke, riya, cimrilik gibi ahlaki hastalıklardan ve nefsânî tutkulardan kurtulmuş; ruha yetkinlik kazandıran ve erdemli davranışların kaynağı, güzel hasletlerle bezenmiş olan mânevî kişilik olarak tanımlıyor. Hz. İbrâhim de böyle bir kişiliğe sahip olduğundan, kendisine uyanlarla birlikte müslümanlar için Mümtehine suresinde “güzel bir örnek” olarak gösterilmiş.
Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri, Cilt: 4, s. 541
Kalp hepimizin bildiği gibi hem geleneksel insan bedeni kavramında hem de tasavvufi bakış açısında merkezi bir rol işgal ediyor. Bu sebeptendir ki İbn Arabi kalbi “bedenin herhangi bir organı tarafından yönetilemeyen amir organ” olarak tanımlıyor. Aynı şekilde İbn Sina da kalbi “bütün organların temeli” olarak görüyor.
Kaynak: Kemal Sayar, Ruhun Labirentleri, s. 52
Günümüzün bilim anlayışında kalbin merkezi konumunu beyin alsa da kalbin manevi kıymetini takdir etmek için böyle bir karşılaştırma ya da yarıştırma yapmamıza gerek yok. Bir yandan kalbin hiç ara vermeden çalışmasını, beyinle ve vücudun geri kalanıyla olan uyumunu, tüm sistemlerimizin bizim etkimiz hatta haberimiz bile olmadan muhteşem bir düzen içinde çalıştırılmasını Allah’ın kudretinin ve intizamının ayetleri olarak okuyabilir, öte yandan imanın ve muhabbetin mahalli olan kalbimizin manevi hayatımızdaki kıymetini idrak edebiliriz.
Kalbimizin bu kadar kıymetli olduğunu söyledik, peki onu nasıl koruyacağız? Onu kırılmaktan, sıkılmaktan ve hatta kararmaktan nasıl muhafaza edeceğiz; kaçınamadığımız bu durumlardan nasıl kurtaracağız? Bugünkü ayetler ona cevap veriyor:
13 Ramazan 1441
وَكُلًّا نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْبَٓاءِ الرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِه۪ فُؤٰادَكَۚ وَجَٓاءَكَ ف۪ي هٰذِهِ الْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَذِكْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَ
“Peygamberlere ait haberlerden kalbini yatıştıracak (sağlamlaştıracak) olanlardan her türlüsünü sana kıssa olarak anlatıyoruz. Bunda da sana bir hakikat, müminlere de bir öğüt ve ibret gelmiştir.”
[Hud, 120]
خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكّ۪يهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْۜ اِنَّ صَلٰوتَكَ سَكَنٌ لَهُمْۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ
“Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir.”
[Tevbe, 103]
Demek ki önceki peygamberlerin kıssaları başta Resululullah’ınki (sav) olmak üzere kalpleri sağlamlaştırır ve Allah’ın elçisinin duasına mazhar olmak da kalplerimizi yatıştırır. O’nun duasına ise O’nun hadislerinde dua ettiği zümrelere dahil olmaya çalışarak, O’nun sünnetini takip edip hayatlarımıza uygulayarak ulaşabiliriz. Ve son olarak kalpler nasıl mutmain olur, nasıl gerçek huzur ve sükunete ulaşır, başka bir deyişle hayatımız boyunca arayıp durduğumuz “mutluluk” nerede?
اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِۜ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُۜ
“Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.”
[Ra’d, 28]
Haberiniz olsun! Kalpler ancak Allah’ın zikriyle (O’nu anmakla) mutmain olur.
Selametle,
Ps: Paylaştığı ilginç bilgiyle son 2 günün konusunu belirleyen Nursena Balatekin'e, oruçlu oruçlu benimle kalbin mahiyetini hakkında tartışmaktan usanmayan ve bugünün yazısının şekillenmesini sağlayan Dr. Merve Kurt'a içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Ps: Paylaştığı ilginç bilgiyle son 2 günün konusunu belirleyen Nursena Balatekin'e, oruçlu oruçlu benimle kalbin mahiyetini hakkında tartışmaktan usanmayan ve bugünün yazısının şekillenmesini sağlayan Dr. Merve Kurt'a içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Söz konusu "qalbin seliym" ifadesinin geçtiği yerler için link:
YanıtlaSilhttps://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#b=qlb%20slym