20 Ramazan 1441

Fotoğraf: Ebrar Sena Çekiç

Es selamu aleykum, 

20 Ramazan 1441 

فَانْظُرْ اِلٰٓى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۜ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِ الْمَوْتٰىۚ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

“Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O her şeye hakkıyla Kâdir’dir (gücü her işe yetendir).” 

[Rûm, 50] 

Bir işi bir kez yapan, defalarca daha yapabilir. Dünyayı yaratana kıştan sonra baharı getirmek zor gelmez. Bu sene baharı nasip eden seneye de nasip edebilir. Yeryüzünden kışın cansız örtüsünü kaldırıp her taşın altını çiçeklere bürüyen; kalplerdeki kışı, hayatlardaki ağır imtihanları da rahmetiyle kaldırabilir. Kara topraktan renk renk meyveler çıkaran umulmadık başka yerlerden başka güzellikler verebilir. Şimdi (bir de böyle) bak Allah’ın rahmet eserlerine! Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? İşte bunu yapan dünyadan sonra ahireti yaratıp cesetlerinden ayrılmış olan ruhları da öyle diriltecektir. Onun gücü her şeye yeter. Her-şe-ye. 

فَاصْبِرْ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَلَا يَسْتَخِفَّنَّكَ الَّذ۪ينَ لَا يُوقِنُونَ

“(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah'ın vaadi haktır. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!” 

[Rûm, 60]

Allah’ın vaadi haktır. O’nun vaadi nedir peki? 

وَلَا تَشْتَرُوا بِعَهْدِ اللّٰهِ ثَمَناً قَل۪يلاًۜ اِنَّمَا عِنْدَ اللّٰهِ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ

“Allah’a verdiğiniz sözü küçük bir menfaate satmayın! Eğer bilirseniz sizin için Allah’ın katında olan daha hayırlıdır.”

مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ بَاقٍۜ وَلَنَجْزِيَنَّ الَّذ۪ينَ صَبَرُٓوا اَجْرَهُمْ بِاَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

“Sizde bulunanlar tükenip gider, ama Allah'ın katındakiler kalıcıdır. Asla kuşkunuz olmasın ki, güçlüklere göğüs gerenlerin ecirlerini, yapmış olduklarının daha da güzeliyle vereceğiz.” 

مَنْ عَمِلَ صَالِحاً مِنْ ذَكَرٍ اَوْ اُنْثٰى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيٰوةً طَيِّبَةًۚ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ اَجْرَهُمْ بِاَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ 

“Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak dünya ve âhirete yararlı işler yaparsa kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız ve böylelerinin ecirlerini de muhakkak surette yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz.”

[Nahl, 95-97] 

Allah’ın vaadi o kadar güzel ki! Kim iman ederek dünya ve ahirete yararlı işler yaparsa: 
  1. Ona güzel bir hayat yaşatılacak.
  2. Ve yaptıklarının karşılığı “muhakkak surette” daha güzeliyle verilecek. 

وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ

“...Sabredenleri müjdele.” 

[Bakara, 155] 


Yorumlar

  1. Allah'ın vaadine karşılık, Şeytanın vaadi ve diğer rablerin vaadi de var:
    https://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#v=14:22&r=wEd
    https://maeyler.github.io/Kuran/frames.html#v=7:44&r=wEd

    YanıtlaSil

Yorum Gönder