30 Ramazan 1441

Fotoğraf: Ebrar Sena Çekiç

Es selamu aleykum, 

Ramazan’ın ilk günlerinde “fevz” diye bir kelimeden bahsetmiştik. Kurtuluş, mutluluk, başarı, kazanç... hiçbiri tam olarak anlamı karşılayamasa da fevz kelimesi Türkçe’ye bu şekillerde çevriliyor. Aslında yaptığımız her şey; tüm çabalarımız, uğraşımız, hayatımız ve inşallah ölümümüz büyük kazanca, bahtiyarlığa ve kurtuluşa erişmek için. Kuran’ı Kerim ise bu kelimenin geçtiği ayetlerle bize neyin gerçekten büyük bir kazanç olduğunu ya da kimlerin o kazanca erişebileceğini ifade ediyor.

30 Ramazan 1441 

اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقاًّ فِي التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالْقُرْاٰنِۜ وَمَنْ اَوْفٰى بِعَهْدِه۪ مِنَ اللّٰهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذ۪ي بَايَعْتُمْ بِه۪ۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.” 

[Tevbe, 111] 

يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعٰى نُورُهُمْ بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْبُشْرٰيكُمُ الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ ذٰلِكَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۚ

“O gün mümin erkekler ile mümin kadınları görürsün ki nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük kurtuluş budur!” 

[Hadîd, 12]

Altlarından ırmaklar akan cennetler ifadesi Kuran-ı Kerim’de çok fazla yerde geçiyor. Evet bildiğimiz manada bir ırmağın akışı dünyevi açıdan çok güzel bir şey ama bu kadar sık kullanılmasının sebebi nedir diye düşünürken Geylani Hazretlerinin tefsirinde şöyle bir şeye rastladım: “Ve yüce Allah himayesinin havzasında ve bekasının bahçesinde, onlara altlarından sonsuz ilim ve marifetlerden oluşan ırmaklar akan nezih cennetler hazırladı ki içlerinde ebedi kalacaklardır. Bu halleri de hiç değiştirilmeyecek. İşte bu, büyük kurtuluştur.” Muhakkak ki ırmakların hakiki mahiyetini ancak Allah bilir, yine de ırmakların ‘aynı zamanda’ ilim ve marifet ırmakları olması düşüncesi meseleyi benim zihnimde daha güzel açtı. 

Ve gecenin son ayeti: 

وَعَدَ اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُخَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِ اَكْبَرُۜذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟

“Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.”

[Tevbe, 72]

“Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür.” 

Gecelerimiz hayr olsun, yarın kapanışı yapmak üzere görüşmek dileğiyle. 

Yorumlar

  1. "Altlarından ... akan"
    Tam olarak 39 yerde geçiyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç noktayı el-enhâr (nehirler) dolduruyor
      Hemen hepsinde özne fiilden sonra...
      sadece iki yerde fiilden önce

      Sil

Yorum Gönder